İstanbul'un fethi ile bir çağ kapanıp yeni bir çağ açıldı, Fatih'in ölümü ile ise Osman'dan itibaren gelen Osmanlı ruhu kayboldu. Fatih'in zehirlenerek öldürüldüğü doğru ise bu cinayeti planlayanlar Fatih'ten sonrasını da düşünmüşlerdir.
Fatih'ten sonrası için iki ihtimal vardı: Cem Sultan ve İkinci Beyazıt. Söylendiğine göre Fatih, Cem Sultan'ı kendi yerine hazırlıyordu ve ordu Cem Sultan'ı istiyordu. Ancak Fatih'in ordu sefere çıktığı bir sırada beklenmedik bir şekilde ölümüyle İkinci Beyazıt iş başına getirildi, Cem Sultan ise Papalık elinde rehin oldu. Bu durumda, İkinci Beyazıt'ı iş başına getirenlerin Fatih'in zehirleyenlerle aynı olduğu ihtimal dahilindedir.
Osmanlı'da duraklama ve gerilemenin Kanuni'den sonra başladığı ileri sürülüyor, aslında İkinci Beyazıt ile başlamış olabilir.
Tarih kitaplarında Fatih dönemi ile ilgili olarak sadece İstanbul'un fethi anlatılıyor, diğer kısmı es geçiliyor. Fatih için ise İstanbul yeterli değildi, Roma'yı da istiyordu. Belki de son seferi Roma idi. Papalık ve Hıristiyanlık büyük kartal öldü diye günlerce bayram, şenlik yaptılar. Fatih'e ait olduğu söylenen bir söz var: Sırrımı sakalımın bir teli bilse, sakalımı tümden kazıtırım. Bu sözün gerçek olup olmadığı belli değil, ancak Fatih'in son seferinin nereye olduğunun üstünün örtülmesine bir vesile yapıldığı ortada. En azından diğer verilerden araştırılıp seferin nereye olduğu tespit edilebilir ve sefere devam edilirdi, ancak Yapılmadı! Papalık, Roma kurtuldu.
İkinci Beyazıt tarihte bize sofu, dindar olarak anlatılır. Fatih'in bir benzeri olan Cem Sultan maalesef şövalyeler ve papalık elinde rehin. Saltanatını kaybetmemek uğruna İkinci Beyazıt ise Papalık ve Hıristiyan dünyasına taviz üzerine tavizler veriyor. İkinci Beyazıt döneminin de ciddi bir şekilde araştırılması lazım.
İspanya'daki Yahudilerin Osmanlı'ya göçleri İkinci Beyazıt zamanında başlıyor. Bunda Cem Sultan'ın papalık elinde rehin olmasının bir etkisi var mı bilinmez, ancak göç eden Yahudilerin Kanuni zamanında Saray'da büyük bir etkinliğe kavuştukları söyleniyor (Yalçın Küçük).
İkinci Beyazıt sofu, dindar fakat Batılılarla işbirliği yapmak zorunda kalan ve saltanatı için buna razı olan Osmanlıların belki de ilki ya da teki.. Fatih öldürülmeseydi veya Fatih ve ordunun tercih ettiği gibi Cem Sultan iş başıa gelseydi, Osmanlı tarihi bundan nasıl etkilenirdi, dünya nasıl olurdu?
Bu arada, tarihçi Halil İnalcık Hoca'dan alıntılar:
"İstanbul'dan Batı hiçbir zaman vazgeçmedi. 'Ayasofya'nın kubbesi üzerinde Hıristiyanlığın yıldızı parlayacak.' Bunu kim söyledi? Papa olacak olan Variola Kardinali. Bir Bizantinistler konrgresinde söylemiştir. bunu. Bunu söylediği zaman bütün o bilim adamları Rumlar ayağa kalktılar dakikalarca alkışladılar. Münih'te oldu bu olay 1958'de. Ben bunu unutmuyorum."
"Fatih'i alt edemiyorlardı. 1470'te Fatih gitti Arıbos'u fethetti, 1458'de gitti Mora'yı fethetti bütün adaları aldı. Papa 1456'da İstanbul'a karşı bu Somatraki, Bozcaada'yı Papa'nın donanması aldı. İstanbul tehlike altına düştü fakat yerli halk Osmanlı'yı tercih ettti. Papa'nın gönderdiği askeleri gönderdiler. O zaman Pius Papa olunca 1461'de 'bu adam kendisini Roma imparatoru sayıyor, bunu nasıl ben kendi nüfusum altına alırım' diye düşündü. Ve Fatih'e uzun bir mektup yazdı, 'Seni Doğu Roma İmparatoru olarak tanırım ama bana tabi olman benim dinimi tanıman lazım' dedi. Orada Hıristiyanlıkla Müslümanlığı mukayese eden uzun fasıllar var. Hıristiyanlık şu bakımdan üstündür Müslümanlık şu bakımdan hatalıdır gibi bir metin.
1963'te yazdı ve bunu Fatih'i ikna etmek için yazdı. Diyorlar ki 'bu bir kalem tecrübesidir gönedermedi'. Fakat sonra aynı Papa ne yaptı biliyor musunuz? Bütün Hıristiyan devletleri topladı ve Fatih'e karşı Haçlı Seferleri yaptı. Gitti Ankorna'da oturdu ve Avrupa'nın her tarafından gelecek kuvvetleri bekledi orada. Bu mektup mutlaka gönderilmiştir."
http://yenisafak.com.tr/Aktuel/Default.aspx?t=15.11.2009&c=5&area=6&i=223416
"İşte bu, Allah'ın iman edip makbul ve güzel işler yapan kullarına verdiği mutluluk müjdesidir. De ki: Ben bu risalet ve irşad hizmetinden ötürü, sizden akrabalık sevgisinden başka beklediğim hiçbir karşılık yoktur." Şura, Ayet 23.
19 Kasım 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder